1- Son zamanlardaki takıntım ahşap. Pek bir küçümserdim ahşabı, boyayıp kimyasalları sürüyorlar diye ama elimden farklı işler çıkınca hoşuma gidiyor.
2- Bu ahşap yüzünden çocukken yaptığım peçete koleksiyonculuğuna yeniden başladım. Gittiğim yerlerde utanmadan peçete istiyorum.
3- Son aşkım gelip gidip kocaman kocaman öpücükler veriyor.Bayılıyorum.
4- Yine sokaklarda elini kolunu sallayarak iş güç düşünmeden yürüyebilmek, vitrin bakabilmek ve daha önce görmediğim dükkanları keşfetmek hoşuma gidiyor.
5- Mutfak tekrar ilgimi çekmeye başladı. Bu ev hanımlığı hoşuma mı gidecek ne?
6- Yeni bir printer aldım.Her şeyi yazdırıyorum.İki gün de kartuşu bitti bile.
7- Harry Potter bitmesin diye o kadar yavaş okuyorum ki, meraktan çıldıracağım.
8- Boncuklarımı ihmal etmiş durumdayım. Ama öyle çok takı oldu ki içimden yenilerini yapmakta gelmiyor.
9- Ben çiçeklerimi de ihmal ettim. İtiraf ediyorum.
10- Bu ev bir organizma. Ben topluyorum o kendi kendini dağıtıyor. Ne zaman benim evim de derli toplu olacak.Bunun bir formülü var mı?
11- Temiz koksun çamaşırlarım diye dünyanın yumuşatıcısını döküyorum.Şöyle çekmeceleri açınca kokular gelsin burnuma istiyorum. Lavanta torbaları , sabunlar, yumuşatıcı spreyleri...Yine de istediğim gibi olmuyor.
12- Teşhisi koydum. Bende alma hastalığı var. Bir dükkan açacak kadar boncuktan sonra (11 plastik boncuk çantası, 33 irili ufaklı kavanoz ve 48 boncuk çekmecesi ağızlarına kadar dolu) şimdide bir boya standı açabilirim. Hepsi elimin altında olsun istiyorum ne yapayım J
13- İşte sırf bu yüzden Fimo ya elimi sürmüyorum
14- Okul yıllarında demlik demlik çay tüketirdim. Çalışma hayatına geçişte belki de çaycının çayını sevmediğimden bu alışkanlığım son buldu. Ama son günlerde özellikle ramazanda bu alışkanlığım geri döndü. Çalışma arkadaşlarımdan birini deyimiyle ?çaysıdım?
15- Neredeyse 20 yıllık çay fincanım kırıldı :( Öyle kırılana dökülene pek üzülmem ama fincanım öyle çok anıma tanıklık etmişti ki içim burkuldu.
16- Yarım bıraktığım işlerim, en önemlisi de örgülerim var. Tamamlanmaları gerekiyor.
17- Son günlerde bir takıntım daha var .?Su doku? 9 rakam ve kareler.Saplantı haline dönüşmemesi için uğraşıyorum Bir zamanlar rüyalarımda tetris oynardım. Şimdi bu çıkmasa bari.
18- ?Derya gibi? den geçen sezonki kadar keyif almıyorum. Sihrini mi kaybetti?
19- Bloglarda dolaşmak çok hoşuma gidiyor. Hele bana gelen yorumları takip etmek çok keyifli...
20- Bloguma her yeni bir resim ekleyeceğimde veya yazı yazacağımda çok heyecanlanıyorum. İnşaallah güzellikleri paylaşmamız sonsuza dek sürer.
Bayramdan önce Sevgili Şule Türel 'in beni sobelediğini görmüş ve çok mutlu olmuştum. Yoğunluktan bir türlü fırsatım olmadı yazmaya .Sonra Şule hanım'ın o yazısını tekrar bulamadım. Bu kez de Sevgili Emine tarafından sobelendiğimi görüp mutlu oldum.
Ben tekrar Şule Hanımı sobelemek istiyorum.
Sevgiyle...
13 Kasım 2005
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
Yazını keyifle okudum Şebboy. Eşim "sudoku" için bir kaç kez ısrar etse de ben almayayım kafam çalışmaz dedim. O çok zevkli olduğunu söylüyor. Rakamlar benden uzak dursun :)) Ayrıca evin toplu kalması için bir formül bulunurasa bana da haber verirsin değil mi!
Sevgiler.
Merhaba şebboy, yazını bende keyifle okudum bu arada çekmeceleri açtığımda hoş koku almak istediğimden, biten parfüm şişelerini koyuyorum bu iyi oluyor.Şebboy fuar görüntüleri için bakmanı tavsiye ederim çok güzel şeyler çektim.Beklerim şekerim kolay gelsin...
keyifle okudum. ahşap boyama ile birlikte bende de peçete hastalığı tekrar başladı :)
Bende ahşap boyama, peçete tekniği ile çalışma yapmayı seviyorum. sayfanı takip ediyorum. Yeni modeller bekliyorum...
Sevgili Şebboy; yazdıklarını keyifle okudum.Hepimizin ortak sorunu ev düzeni ve temizliği.Sanki bir daire ortasında dönüp duruyoruz.Ne başı ne de sonu var.Belki zamanın yoktur ama "Ne kadar sanalız konusunda" ben seni sobeledim. Sıkıntı yaratacaksa üzülürüm.Umarım cevaplamaya vaktin olur. Sevgiler.
Yorum Gönder